top of page

Bir Propaganda Aracı Olarak Sovyet Mahkemeleri II: Semenchuk Davası, 1936

Anna Lukina

Çev.: Yusuf Enes Karataş


En fazla reklamı yapılmış ancak aynı zamanda en gizemli, şaşırtıcı derecede gizlenmiş Sovyet ceza davalarından biri olan Semenchuk Davası (1936), Sovyet mahkemelerinin bir propaganda aracı olarak kullanılmasının en çarpıcı örneklerinden birini sunar.[1] Semenchuk davası birçok yönden bilahare gerçekleşen ve kötü şöhretli Göstermelik Moskova Yargılamaları için bir “prova” idi; bu mahkeme, Wrangel Adası’ndaki bir kutup istasyonunun başında olan Konstantin Semenchuk ve ortağı Stepan Startsev’in sözde haydutluğuna odaklanmıştı. Sabotaj yapmakla, yerel nüfusa kötü muamele etmekle, kışlayanların moralini bozmakla ve son olarak işledikleri suçları üst makamlara bildirmekle tehdit eden Dr. Nikolai Wulfson’u öldürmekle suçlandılar.


Şimdiye kadar, davanın “senaryosu” olağanüstü görünmüyor; sonraki duruşmalardan farklı olarak suçlamalar arasında Sovyet devletini devirmek adına “komplo kurmak” yoktu, sadece minör bir yerel yetkiyi kötüye kullanma suçlamasında bulunuluyordu. Yine de dava o zamanlar çok fazla dikkati üzerine çekti. Savcı, daha sonra Moskova Yargılamalarındaki rolüyle ünlenen Andrey Vyshinsky idi. Savunma avukatları Nikolai Komodov ve Sergey Kaznacheev de o zamanların en iyi ve önde gelen hukukçularından bazılarıydı. Dava, basında (Time dergisi dahil) geniş çapta yer aldı, hukuk bilimine ilişkin eserlerde (Vyshinsky’nin “The Theory of Soviet Evidence Law” eseri gibi) davaya atıf yapıldı ve hatta bir ceza araştırmacısı ve polisiye yazarı olan Lev Sheinin tarafından düz yazı haline getirildi. Dava raporu (başka bir deyişle tüm işlemlerin bir dökümü) akademisyenler ve profesyoneller arasında geniş çapta dağıtıldı.


Neden bu dava bu kadar ilgi çekti? Bunun iki muhtemel açıklaması var. Birincisi, Semenchuk ve Startsev’in esasında, tüm Sovyet kutup istasyonlarında ortak olan daha derin problemlerin günah keçileri olarak görülmeleridir. Tarihsel kayıtlar, bu lokasyonlardan sarhoşluk ve düzensizliğin yanı sıra yerli halka yönelik “emperyalist” tavırların yaygın olduğunu gösteriyor. Hükümetin keşif görevlerini teşvik etmesine karşın bu görevler nihayetinde başarısız oldu. Bunun nedeni çoğunlukla görevlere atanan “politik anlamda cahil olanların” ve diğerlerinin genellikle role uygun olmamasıydı.


Bununla birlikte, bu başarısızlığı ortaya çıkarmak halkın moralini bozacaktı ve bu nedenle devlet olağan senaryoyu takip etmeye ve yapısal başarısızlıkları Semenchuk ve Startsev gibi bireysel “sabotörler” üzerine yıkmaya karar verdi. Davayı kamuoyuna açmaktaki ikinci amaç ise Sovyet devletinin ve temsilcilerinin oluşturmak istediği algıyı sağlamlaştırmak için “Sovyet hukuk anlatısının” kullanılabilmesiydi.


Bunlardan biri, önceki davalarda olduğu gibi, gerçeklerden çok karaktere başvurulmasıydı. Neyse ki iddia makamı için Semenchuk ve Startsev neredeyse “peri masalı” arketiplerini dolduruyor gibi görünüyordu. Startsev onun korkak ortağı iken Semenchuk tüm tezgâhın ben merkezli, güce aç üst aklı olarak sunuldu. İlginçtir ki savunma Startsev’i negatif karakteristikler ekleyerek suçlarından aklamaya çalıştı; Startsev “yarı barbar” bir karakterdi ve bireysel eylemlilikten yoksundu, bu da onu tezgâha katılamaz kılardı.


Bu, savcılar tarafından kullanılan tekniğin muhalifleri akılsızca lekelemek değil, spesifik olarak belirlenmiş bir “rolü” yerine getirdiklerini ortaya koymak olduğunu göstermektedir. Bu aynı zamanda “hikâyenin” “kahramanlarını” yaratmaya kadar uzandı; Wulfson ve eşi, saldırganların aksine sadık, özverili ve ideolojik olarak sağlam karakterler olarak sunuldu. Bu, yalnızca halk için yeni rol modelleri oluşturmaya değil, aynı zamanda delillerin “iyi karakterli” olanlara karşı “kötü karakterlilerinin” sözleriyle sınırlı olduğu göz önüne alındığında mahkemenin kararını da etkilemeye yardımcı oldu.


Benzer şekilde, iddia makamı Semenchuk ve Startsev’in suçlarının ideolojik karakterine odaklandı. Örneğin yerel nüfusa yönelik muameleleri uzun uzadıya tartışıldı ve “emperyalist” muameleler olarak eleştirildi. Bununla birlikte iddia makamı, mahkemeye (ve daha geniş izleyici kitlesine) bu tutumların “geçmişin kalıntıları” olduğunu ve kesinlikle Sovyetler Birliği’nde olağan olmadığını bildirdi ve bu sayede suçlamayı bireysel faillerin üzerine yıktığından emin oldu.


Bununla birlikte modern bir okuyucunun farkına varacağı gibi bu suçlamalar, yerli nüfusu naif ve kolayca yönetilen bir topluluk olarak tasvir etmek için kullanılan klişelerle desteklenmemektedir; bu ise Semenchuk’un “kolonyalizmi” ile ilgili endişelerin gerçek olmadığını ve dikkati Sovyet yönetim tarzı ve genel tutumlarıyla ilgili daha geniş problemlerden saptırmak için kullanıldığını gösterir.


Faillerin geçmişine ilişkin dikkate alınan öteki ideolojik hususlar şunlardı: Semenchuk ve Startsev’in geçmişte Karşı devrimci faaliyetlerle bağlantılı olması, Startsev’in Kolçak ordusunda savaşması ve Semenchuk’un geçmişinde hırsızlıktan mahkûm edilmesi. Bununla birlikte, bu geçmişlere sahip olmalarına rağmen liderlik pozisyonlarını üstlenmelerine nasıl izin verildiği sorusu rahatlıkla göz ardı edildi: muhtemelen genel suçlamayı saptırma trendine uymak için.


Savunma her ne kadar bir şekilde Semenchuk ve Startsev’in kaderini hafifletmeye çalışsa da yine de anlatıyı inşa etme ve geliştirmede devletin temsilcileri olarak hareket ettiler. Katkılarının çoğu suçlamaları desteklemek, “müvekkillerinin” negatif karakterizasyonuna katkıda bulunmak ve hatta savcıyı bulgularından dolayı tebrik etmekti. Bununla birlikte, hiç kimse Kaznacheev ve Komodov’u savunma avukatı olarak görevlerini yerine getirmedikleri için suçlayamaz çünkü bu Sovyet akademisi ve hukuk pratiğinde baskın savunma modeliydi.


Genel olarak Semenchuk davası, Sovyet mahkemelerinin propaganda amacıyla nasıl kullanıldığına dair büyüleyici bilgilerle doludur: bu dava, sıradan bir ceza davasının milyonlarca Sovyet vatandaşı için nasıl uyarıcı bir hikâye haline geldiğinin örneğidir. İddia makamı “kusursuz bir suç” yazmakla görevlendirildi ve bunu başardılar – sonuç olarak yıllarca Sovyet hukuk kültürünü şekillendirdiler.


Orijinal metin “The Soviet Court as a Propaganda Instrument II: The Semenchuk Case, 1936” başlığıyla 21 Eylül 2017 tarihinde The Language of Authoritarian Regimes sitesinde yayımlanmıştır, orijinal metne bağlantı üzerinden erişmeniz mümkündür.


[1] Sovyet mahkemelerinin nasıl bir propaganda aracı olarak kullanıldığına ilişkin Anna Lukina’nın “Bir Propaganda Aracı Olarak Sovyet Mahkemeleri” yazısına bakınız.

bottom of page